T.C.
YARGITAY
12. CEZA DAİRESİ
E. 2020/1413
K. 2021/8051
T. 17.11.2021
* TAKSİRLE ÖLDÜRME SUÇU ( Mesleki Eğitim Alma Zorunluluğu Bulunan Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Yapacağı İşle İlgili Mesleki Eğitim Aldığını Belgeleyemeyenlerin Çalıştırılamayacağı – Sanığın Öleni Çok Tehlikeli İş Sınıfında Yer Alan Elektrik İşi İle İlgili Diploma ve Mesleki Eğitim Belgesi Bulunmamasına Rağmen Elektrik Teknisyeni Olarak Çalıştırdığı/Sanık Hakkında 5237 SK Md. 22/3 Hükümlerinin Uygulanmamasının Bozmayı Gerektirdiği )
* BİLİNÇLİ TAKSİR ( Kişinin Öngördüğü Neticeyi İstememesine Karşın Neticenin Meydana Gelmesi Meydana Geleceği – Dosya Kapsamı ve Ölenin Eşinin Beyanına Göre Ölenin Elektrik Meslek Dalı İle İlgili Bir Diploması ya da Eğitiminin Olmadığı/Çok Tehlikeli Sınıfında Yer Alan Bu İşte Öleni Çalıştıran Sanık Hakkında TCK Md. 22/3 Hükümlerinin Uygulanması Gerektiği )
* EĞİTİM VERMEKSİZİN İŞÇİYİ TEHLİKELİ İŞTE ÇALIŞTIRMA ( Ölenin Elektrik Meslek Dalı İle İlgili Diplomasının Bulunmadığı ve Mesleki Eğitim Almadığı – Mesleki Eğitim Alma Zorunluluğu Bulunan Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan İşlerde Yapacağı İşle İlgili Mesleki Eğitim Aldığını Belgeleyemeyenlerin Çalıştırılamayacağı/Çok Tehlikeli Sınıfında Yer Alan İşte Eğitim Almadan Çalışan İşçiyi Çalıştıran Sanık Hakkında 5237 SK Md. 22/3 Hükümleri Uygulanmamasının Hukuka Aykırı Olduğu )
5237/m.22,89
6331/m.17
ÖZET : Dava, taksirle öldürme suçuna ilişkindir.
Dosya kapsamına ve ölenin eşinin beyanına göre ölenin elektrik meslek dalı ile ilgili diploması bulunmayıp bu hususta mesleki bir eğitim de almamıştır. Mesleki eğitim alma zorunluluğu bulunan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgeleyemeyenlerin çalıştırılamayacağına dair 6331 Sayılı Kanun madde 13/3 hükmü ve diğer mevzuat hükümleri dikkate alındığında öleni çok tehlikeli iş sınıfında yer alan elektrik işi ile ilgili diploma ve mesleki eğitim belgesi bulunmamasına rağmen elektrik teknisyeni olarak çalıştıran sanık hakkında bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmaması bozmayı gerektirmiştir.
DAVA : Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : … AVM içinde bulunan iş yerinin düğün salonu olarak kullanılmak üzere kiracı … Limited şirketi tarafından gerekli restorasyon, tadilat, tamirat ve elektrik, elektronik alt yapı işlerinin yapılmasına karar verildiği, yapılan 09/05/2014 tarihli Elektrik ve Elektronik Hizmetler Alım ve Uygulama Sözleşmesi gereği elektrik, elektronik ve alt yapi işlerinin sanığın ortağı ve yetkili müdürü olduğu … Bilgisayar ve Elektronik Limited şirketine verildiği, ölen işçi …’ün … Ltd. Şti’de elektrik teknikeri olarak on aydır çalışmakta olduğu ancak ölenin elektrik meslek dalı ile ilgili eğitim-öğretim aldığına dair diploma veya mesleki eğitim belgesi bulunmadığı, olay tarihinde öncesinde ölen tarafından kurulumu yapılan aydınlatmaların bir kısmının çalışmadığının kiracı şirket tarafından bildirilmesi üzerine işin kontrolü için buraya giden …’ün elektrik lambalarını kontrolü sırasında elektrik akımına kapılarak alınan 09/01/2015 tarihli otopsi raporuna göre “vücudundan elektrik akımı geçmesine bağlı ani solunum ve dolaşım durması sonucu” vefat ettiği, olay yerinde yapılan incelemeye göre elektrik tesisatının bağlı olduğu panoda kaçak akım rölesinin bulunmadığı ayrıca ölenin olay anında ellerinde yalıtım eldiveninin bulunmadığı, bu hususta ölen ile birlikte olay yerine giden … şirketinde stajyer olan …’ın tanık sıfatıyla alınan beyanında ölene yalıtımlı eldiven verildiğini ancak ölenin bunu kullanmadığını belirttiği, dosya kapsamı incelendiğinde ölene koruyucu donanım teslim edildiğine dair bir belge sunulamadığı ve kaza sonrası düzenlenen morg eşya teslim tutanağında yalıtımlı eldiven vb. korucuyu donanım teslim edildiğine dair bir ibare bulunmadığı, ölenin iş yerinde 10/03/2014 tarihli iş sağlığı ve güvenliği konulu (çalışma mevzuatı ile ilgili bilgiler, çalışanların yasal hak ve sorumlulukları, iş yeri temizliği ve düzeni, iş kazası ve meslek hastalığından doğan hukuki sonuçlar, meslek hastalıklarının sebepleri, güvenlik ve sağlık işaretleri) 4 saatlik eğitime katıldığı, soruşturma aşamasında alınan 19/09/2014 tarihli bilirkişi raporu ile bu rapora ek olarak düzenlenen 24/11/2014 tarihli bilirkişi raporu ile yargılama aşamasında alınan 23/04/2015 tarihli bilirkişi raporları gereği sanığın ölen ile eş kusurlu olduğu; yargılama aşamasında alınan 06/07/2015 tarihli bilirkişi raporu ile 12/11/2015 tarihli bilirkişi raporu gereği sanığın asli kusurlu olduğunun tayin edildiği, alınan raporlarda ortak olarak sanığın elektrik tesisatının bağlı olduğu panoda kaçak akım rölesinin olup olmadığının kontrol edilmeden çalışma yapılmasına müsaade edilmesi, yeterli iş güvenliği bilinci kazandırılmaması, bu bilincin kazandırılması amacına dönük olarak yeterli düzeyde iş sağlığı ve güvenliği eğitiminin verilmemesi, kontrol ve denetim görevinin yeterince yerine getirilmemesi sebepleriyle kusurlu olduğunun belirtildiği, ayrıca dosya kapsamına alınan 06/05/2015 tarihli SGK müfettişi tarafından düzenlenen inceleme raporuna göre “…panoda elektriğin güvenli şekilde kesilmesini, çalışanların elektrik akımına maruz kalmaması için gerekli tedirlerin alınmasını, çalışma öncesinde çalışılan bölümde elektrik olup olmadığının kontrol edilmesini elektrik yokluğunun teyit edilmesini müteakip çalışmasını sağlayıcı denetim ve gözetim mekanizmasının işverence kurulmaması, işçilerin yanlış çalışmalarını önleyici denetim gözetim sorumluluğunun işverence yerine getirilmemesi sonucunda, kazalının elektrik akımına kapılması sonucunda meydana geldigi,bu itibarla iş sağlığı ve güvenliği mevzuatında kendisine verilen görevleri yerine getirme konusunda yeterli dikkat ve özeni göstermediği, kazanın meydana gelmesinde % 75 oraninda kusurlu bulunduğunun” belirtildiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, kusur durumuna ve gerekçesiz şekilde mahkumiyet hükmü kurulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine ancak;
Dosya kapsamına ve ölenin eşi …’ün beyanına göre ölenin elektrik meslek dalı ile ilgili diploması bulunmadığı, bu hususta mesleki bir eğitim de almadığı,
6331 Sayılı İş Sağlığı ve güvenliği Kanununun 17/3. maddesinde “mesleki eğitim alma zorunluluğu bulunan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde, yapacağı işle ilgili mesleki eğitim aldığını belgeleyemeyenler çalıştırılamaz” hükmü yer aldığı,
Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinin 5/2-a. maddesinde “işveren yapı işlerinde özellikle birinci fıkranın uygulanmasında ek-4’te belirtilen asgari şartları dikkate alarak uygun tedbirleri alırlar”, Ek-4-A/14. maddesinde “elektrikle ilgili bütün ekipman ve bağlantıların kurulması, sökülmesi, tamirat ve tadilat işleri sadece ilgili mevzuatın öngördüğü yetkili elektrikçiler tarafindan yapılır” hükmü yer aldığı,
Elektrik ile İlgili Fen Adamlarının Yetki Görev ve Sorumlulukları Hakkında Yönetmeliğin 3.maddesinde “elektrik ile ilgili fen adamları, gördükleri teknik veya mesleki öğrenim seviyelerine göre aşağıdaki gruplara ayrılırlar : l. Grup ; En az 3 veya 4 yıl yüksek öğrenim görenler, 2. Grup ; En az 2 yıllık yüksek teknik öğrenim görenler ile ortaokuldan sonra en az 4 veya 5 yıl mesleki ve teknik öğrenim görenler, 3. Grup; En az lise dengi mesleki ve teknik öğrenim görenler, lise mezunu olup bir öğrenim yılı süreyle Bakanlıkların açmış olduğu kursları başarı ile tamamlamış olanlar ile 3308 Sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanununun öngördüğü eğitim sonucu ustalık belgesi alanlar” şeklinde eğitim seviyelerinin ve çalışabilecekleri işlerin düzenlendiği, bu kapsamda dosya içeriğine göre öleni, çok tehlikeli iş sınıfında yer alan elektrik işi ile ilgili diploma ve mesleki eğitim belgesi bulunmamasına rağmen elektrik teknisyeni olarak çalıştıran sanık hakkında koşulları oluşması sebebiyle TCK’nın 22/3. maddesi gereğince bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi;
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 Sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 Sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 17.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Comments are closed